- KvintUA
Interviews
10:09, 02.02.2025
Six Invitational 2025 grup aşamasının başlamasından önce, PSG Talon oyuncusu Park "Gotti" Geon-Woo ile konuşma fırsatımız oldu. Bo3.gg için yapılan röportajda, profesyonel Rainbow Six Siege oyuncusu takımın turnuvaya hazırlığı, Kore sahnesinin kendine özgü nitelikleri ve uluslararası arenada rekabetçi oynamaya geçiş süreci hakkında bilgiler paylaştı.
Invitational birkaç gün içinde başlıyor. Turnuvaya nasıl hazırlanıyorsunuz? Kamp süreciniz hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz ve son zamanlarda neleri odaklandınız?
Polonya'ya varmadan önce, çoğunlukla APAC takımlarına karşı scrim oynadık. Ancak Avrupa takımlarıyla oynadıktan sonra onların çok daha güçlü olduğunu fark ettik. Çok şey öğrendik ve oyun stillerimizi ve konseptlerimizi ayarladık.
Yani herkesi şaşırtmak istiyorsunuz?
Evet, kesinlikle.
Sizce Kore Rainbow Six topluluğunu benzersiz kılan nedir?
Kore takımları genellikle daha disiplinli ve hesaplı bir şekilde oynamayı tercih eder. Gereksiz riskler almak yerine avantajlarımızı korumaya odaklanıyoruz. Bazı bölgeler agresif oynamayı önceliklendirirken, biz oyunun hızını kontrol etmeyi ve her hamlemizin net bir amacı olmasını sağlamayı tercih ediyoruz. Yaklaşımımız aşırı agresif veya aşırı pasif olmak değil—duruma göre uyum sağlamak ve oyunu kendi şartlarımızda oynamayı hedefliyoruz.
Kore oyun stilini diğer bölgelerle karşılaştırdığınızda nasıl tanımlarsınız?
Çoğu Brezilya ve Avrupa takımı, kendilerine güvendiklerinde bile, agresif bir şekilde oynar. Risk almaktan korkmuyorlar. Bunun aksine, biz avantajımızı korumayı tercih ediyoruz. Eğer 4v3 gibi bir durumdaysak, kumar oynamıyor—metodik oynayıp oyunu kendi şartlarımızda kontrol etmeye çalışıyoruz. Agresif olmaya veya belirli operatörleri kullanmaya odaklanmıyoruz; sadece yapılandırılmış, standart bir yaklaşımı benimseyen bir tarzda oynuyoruz.
Takımınızın sakin ve ölçülü bir şekilde oynadığını söyleyebilir misiniz?
Evet, tam olarak. Ani hızlanmalar yapıyoruz, ama sadece bir sebebi olduğu zaman.
Turnuvayı düşündüğünüzde, takımınızı 20 katılımcı arasında hangi sıralamada görüyorsunuz?
Ortalar civarındayız diyebilirim.
Kendinizi bir sürpriz takım olarak nitelendirir misiniz?
Pek değil, ama son scrimlerde iyi performans gösteriyoruz ve çok gelişiyoruz. Grup aşamasını geçme şansımızın iyi olduğunu düşünüyorum.
Çok fazla rekabet tecrübem yok ama Kore Ligi büyük finalinde oynadım. Henüz %100 yerleştiğimi söyleyemem ama başka seçeneğim yok—hızlı bir şekilde uyum sağlamak zorundayım.
Geçen yıl profesyonel R6'da ilk yıldı. Adaptasyon sağlaması en zor olan şey neydi?
Sıralamalı oyunlarda genellikle çok agresif oynuyordum, düşünmeden gereksiz çarpışmalara giriyordum. Ancak profesyonel oyunda, her şey yapılandırılmış ve bir amaç doğrultusunda takım olarak oynamanız gerekiyor. Sakin kalmayı ve disiplinli oynamayı öğrenmek en büyük zorluktu.
Invitational, sezonun başlangıcı olarak kabul ediliyor ve Majors'lardan bile daha büyük. Bu kadar büyük bir sahnede oynamak konusunda gergin misiniz?
Pek sayılmaz, ama bazen yüksek stresli durumlarda hatalar yapıyorum. Orda olana kadar nasıl tepki vereceğinizi gerçekten bilemezsiniz.
Profesyonel oyuna geçiş yapan birçok oyuncu, yeni bir yaşam tarzına uyum sağlamak zorunda kalıyor. Profesyonel olduğunuzda hayatınızda neler değişti?
Açıkçası, önemli bir değişiklik olmadı. Uyanma saatim ve rutinim neredeyse aynı kaldı.
Bu sizin ilk takımınız değil. Kadroya katıldığınızda takım arkadaşlarınız size ne tavsiyeler verdi?
En önemli geri bildirim, oyunun temposunu okuyup bir sonraki adımınıza odaklanmaktı. Başlangıçta, bir aksiyonu tamamladıktan sonra bazen duraklıyor, ne yapacağımı bilemiyordum. Takım arkadaşlarım bunun üzerinde çalışmam için bana yardımcı oldular.
Açıklayabilir misiniz?
Örneğin, League of Legends'da 5v5 bir savaşı kazandıysanız, bir sonraki adım Dragon veya Baron almaktır. Fazla rekabet tecrübem olmadığı için, her zaman bir sonraki adımın ne olduğunu bilmiyordum. Takım arkadaşlarım bir çağrı yapmadığında bazen kaybolmuş hissediyordum. Bana bir sonraki adımı kendi kendime bulmamı teşvik ettiler.
Bu durumlarda size en çok kim yardımcı oluyor?
Muhtemelen yass.
Takımın atmosferini nasıl tanımlarsınız?
Takımımızda harika bir kimya var. Takım arkadaşlarım gerçekten eğlenceliler ve onlarla hem oyun içinde hem de oyun dışında zaman geçirmekten keyif alıyorum.
Bu kadroda olmanın en çok neyini seviyorsunuz?
En sevdiğim şey, her maçta kendimi geliştirdiğimi görmek. Bu benim için gerçekten eğlenceli kılıyor. Bunun dışında, takım arkadaşlarımla konuşmayı ve birlikte vakit geçirmeyi seviyorum.
Oyun dışında birlikte nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Biz oyuncularız, bu yüzden TFT ve League of Legends gibi diğer oyunları oynuyoruz. Şu anda bir bootcamptayız, bu yüzden birlikte dışarı da çıkıyoruz. Geçenlerde bir atış poligonuna gittik ve yerel yiyecekleri denedik.
En iyi nişancı kimdi?
Kesinlikle yass ve ben.
Bu, takımınızla yaşadığınız ilk büyük bootcamp mi?
Evet, benim için ilk, ama diğerleri için değil.
Tüm ekip ile ilk kez yüz yüze tanışmak nasıldı?
Teknik olarak, Seul'de Güney Kore Ligi sırasında bir bootcamp yaptık, bu yüzden ikinci kez. Ama gerçekte onları ilk kez görmek eğlenceli ve ilginçti. Onları iki veya üç yıldır çevrimiçi tanıyordum, bu yüzden nihayet yüz yüze tanışmak heyecan vericiydi.
Utangaç mı yoksa kendinden emin mi davrandınız?
Ben utangaç değilim, ama takım arkadaşlarım öyle. Onların bu kadar çekingen olduğunu görmek eğlenceliydi.
Onları bootcamp dışında bir şeyler yapmaya yönlendirmek zorunda kalıyor musunuz?
Evet, genellikle işleri başlatan ben oluyorum.
Atış poligonu sizin fikriniz miydi?
Hayır, bu fikri ortaya atan koçumuz Fabian idi. Buralarda fazla yer bilmiyorum, ama onları birkaç hediyelik eşya dükkânına götürdüm.
Yani buzdolabı magnetlerinden aldınız mı?
Evet, hediyelik eşyalar.
Invitational'da sizi tatmin edecek bir sonuç ne olur?
En azından ana sahneye çıkmayı başarmak. Grup aşamasında elenmek istemiyorum.
Yaklaşan En İyi Maçlar
En Son Öne Çıkan Haberler
Yorumlar